top of page
Ara
  • Uğur Hürcan

MENDİL

Bugün yolda Salih’le denk geldik. Üniversite’de bizim sınıfta vardı ya gözlüklü, bıyık bırakırdı hep. Hani siyasi diye içeri almışlardı bir kere. Onunla denk geldik. İş çıkışı durakta otobüs beklerken geldi yanıma. İlk gördüğümde birilerine benzettim de Salih hiç gelmemişti aklıma. ‘’Dövmenden tanıdım seni. Sakalları kesince çok değişmişsin.’’ Dedi. O da baya değişmiş, bıyıklarını kesmiş saçlarını uzatmış. Takım elbisenin içinde yakışmış yeni stili. ‘’Oturalım mı biraz zamanın var mı?’’ dedi, kıramadım. Aradan geçen o kadar senenin ardından üniversiteden biriyle denk gelmek garip gelmişti. Garip değil de iyi gelmişti sanırım. Her gün aynı insanları görmekten, aynı muhabbetleri yapmaktan sıkılmışım. İyi oldu Salih'le karşılaşmamız.

Üniversite bitince dönmüş memlekete, ailesinin yanına. ‘’Bir buçuk yıl dayanabildim sonra attım kendimi yine buraya.’’ Dedi. İş bulamamış, ailesi baskı yapmaya başlamış. ‘’Çok aradım, bulamadım. Bizim oraları bilmezsin, tarım ya da hayvancılıkla uğraşmıyorsan işsizsindir.’’ Dedi. Bir gece babasıyla kavga etmişler, sabahına atlamış gelmiş. Ömer’i aramış, babası sağ olsun iş bulmuş, yanına almış. Neden bize haber vermedin diyecek oldum, üniversite zamanı arkasından konuştuklarımız aklıma geldi. Soramadım. Yardım istese edecek miydik sanki? Biz o duruma düşsek o bize yardım eder miydi?

Bunları düşünürken kısa bir sessizlik oldu. Durağa en yakın çay ocağına geçip oturduk. ‘’Sen ne yaptın?’’ diye sordu. Evlendiğimizi söyledim. Hiç şaşırmadı. ‘’Çok yakışıyordunuz birbirinize evleneceğiniz belliydi.’’ Dedi gülümseyerek. Selam da söyledi. Yemeğe de davet ettim sana sormadan ama kabul etmedi. O da kız arkadaşıyla kalıyormuş. ‘’Evde beni bekliyor başka bir akşam söz gelirim.’’ dedi. Memleket ’den değilmiş kız sordum. Bizim bölümden mezunmuş ama bir alt sınıftaymış. Memlekete dönerken elindeki son sene notlarını satmış. Kıza notları satarken tanışmışlar. ‘’Nasıl yaptı bilmiyorum bütün notları ücretsiz verdim.’’ Dedi gülerek.

O ara bir çocuk yaklaştı masaya. Hayatımda gördüğüm en masum yüze sahipti çocuk. On beş yaşlarında ya vardı ya yoktu. Elindeki siyah poşetten mendil çıkartıp gülerek bize uzattı; ‘’Mendile ihtiyacın var mı abi?’’ diye sordu. ‘’Yok.’’ Dedi Salih geçiştirerek. Tam bana bir şey diyecekti, çocuk bu sefer ‘’Nasıl yok abi, mendil bu.’’ Dedi. Gözlerimin içine bakıyordu, hala gülümsüyordu. Ben de gülümsedim. ‘’Mendil işte, yok ihtiyacım.’’ Dedi Salih. Bilerek girmedim diyaloğa. Çocuğun kendini nasıl ifade edeceğini merak ettim. ‘’Nasıl ihtiyacın yok abi. İnsan değil misin sen?’’ dedi. Yüzündeki gülümse yavaş yavaş kayboldu. Daha fazla dayanamayıp, biraz da ortamı yumuşatmak için; ‘’İnsanların mendile nerede ihtiyacı olur?’’ dedim çocuğa dönüp. Bana döndüğünde gülümseyerek; ‘’Aslında mendil insanların hayatında çok önemli yere sahip abi. Bunu siz bilmiyorsunuz sadece. Bana dilenci gözüyle bakıyorlar, ben insanların en önemli ihtiyaçlarını onların ayaklarına getiriyorum halbuki.’’ Dedi. ‘’Nerede ihtiyacımız olacakmış mendile?’’ diye sordu Salih. Ses tonunu hiç beğenmedim.

''Şimdi abi; sen terlediğinde yüzünü, boynunu neyle siliyorsun? Mendille. Otobüse bindiğinde tutunduğun yeri neyle siliyorsun? Mendille. Ağladığında, güldüğünde gözünden yaş geldiğinde neyle siliyorsun akan yaşları? Mendille. Kahvaltıda masaya çay damladığında neyle siliyorsun masayı? Mendille. Mekanda istek şarkı yaparken neye yazıyorsun istediğin şarkıyı? Mendile. Eskiden savaşlarda barış isteklerini insanlar nasıl anlatıyormuş cephelerde? Beyaz mendille. Akşam eve nasıl ekmek götüreceğim abi? Mendille. Şimdi mendile ihtiyacın var mı abi?’’ dedi.

Çocuğu yanıma çağırdım, masaya oturttum. Çay söyledik birer tane daha. Sait Faik’in en sevdiğin hikayesi geldi aklıma. İpekli Mendili anlattım ona. Çok beğendi. ‘’Bir kere daha anlatır mısın abi?’’ dedi. Bir kere daha anlattım. ‘’Akşam eve gidince yatarken kardeşlerime anlatırım bu hikayeyi.’’ dedi. Yanımızdan giderken masaya iki tane mendil bıraktı. ‘’Bunlar benden olsun abi hikaye için teşekkür ederim.’’ Dedi. Al bu mendili de ipekli mendilin yanına koyarsın. Artık bu mendilin de bir hikayesi var.

13 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page